MACAHEL
Macaheli ya da Maçaheli (Gürcüce: მაჭახელი), günümüzde Türkiye‘in Artvin iline ve Gürcistan‘ın Acara Özerk Cumhuriyeti‘ne yayılan vadinin ve tarihsel bölgenin adıdır [1]. Daha eski adının Bicihiani’dir. Türkçe‘de Macahel veya Maçahel olarak yazılır. Bölgedeki vadi ve akarsu ile eskiden yapılan tüfeklere ise Macahela denir.
Gürcüce bir ad olan Macaheli, halk etimolojisine göre “maca” (bilek) ve “heli” (el) sözcüklerinden oluşmuştur. Bilimsel terminolojide ise Macaheli’nin farklı bir kökeni olduğu kabul edilir. Gürcüce “ca” kuyu, çukur anlamına gelir. Macaheli sözcüğünün gövdesi “ca”dır. Macaheli’ye yukarıdan bakıldığında, buraların bir kuyuyu andırdığı görülür. Macaheli adındaki “h” harfi, “ehi” sözcüğüyle ilişkilidir. “Ehi” kayadaki doğal oyuk, mağara demektir. “H” harfi buradan gelir. “Ehi”nin başında ve sonundaki ünlülerin Macaheli sözcüğünde düştüğü ve bu yer adında yalnızca “h” harfinin kaldığı kabul edilir. Gövdesi “ca” olan Macaheli adındaki “ma” önek, “el-i” de sonektir [2].
Tarih
Macaheli, Tunç Çağı‘ndan bu yana yerleşme yeridir. MÖ 6. yüzyılda hüküm süren Kral Parnavaz döneminde bu bölgenin Gürcistan‘ın siyasal, ekonomik ve kültürel yaşamında önemli yeri olduğu bilinmektedir. Macaheli’nin bu önemi, özellikle jeopolitik konumundan geliyordu. Batı Gürcistan’ın, Kolhida (Kolheti) adı altında ayrı bir siyasal birliğe sahip olduğu dönemde Macaheli de bu krallığın bir parçasıydı. Eski dönemlerden başlayarak Macaheli’nin dış dünyayla, denizcilerin her zaman çekim merkezi olan Karadeniz kıyılarına ticari ve siyasal nedenlerle gelen Avrupalılarla ilişkisi olduğu tahmin edilebilir.
Parnavaz dönemindeki birleşik Gürcü devletinin parçalanmasından sonra Macaheli uzun süre Roma ve Bizans egemenliğinde kaldı. 5. yüzyılda Gorgasal döneminde güçlü bir Gürcü devleti ortaya çıkınca, yeniden Gürcü yönetimi altında girdi. Bu tarihten sonra da birleşik Gürcü devletinin ya da bir Gürcü prensliğinin parçası oldu. Ama genel olarak, jeopolitik açıdan bir parçası olduğu Acara toprakları içinde yer aldı.
Birkaç yüzyıl süren Moğol istilasından, Gürcistan’ın diğer bölgeleri gibi Macaheli de olumsuz etkilendi. Bizans İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Osmanlı Devleti iyice güçlendi ve 16. yüzyılda Gürcistan’ın batısının bir bölümünü ele geçirdi. Bu topraklar arasında Macaheli de vardı. 1568-74 arasında Osmanlı topraklarına katılan Macaheli’nin köyleri hakkında Osmanlı tahrir defterlerinde önemli bilgiler yer alır. Bu tahrirler “Gürcistan Vilayeti Büyük Defteri” olarak bilinmektedir. “Gürcistan Vilayeti” olarak da adlandırılan Çıldır Eyaleti içinde yer alan Macaheli’nin çok kıraç, verimsiz bir bölge ve ekilebilir topraklarının da çok az olduğu belirtilmiştir. Bundan dolayı yerel yöneticiler, halkın vergi verecek gücü olmadığını Osmanlı sarayına bildirmiş ve birkaç yüzyıl boyunca yöre halkı vergi vermekten muaf tutulmuştur. Bölge halkı, Tanzimat’ın ilanına (1839) kadar vergi vermemiştir. Macaheli’de 1630’lara değin Hıristiyan yöneticiler vardı. Ama daha sonra yöneticilerin İslam’ı benimsemesi zorunlu oldu. Macaheli’de önce toplumun önde gelenleri, ardından halk Müslüman olmuştur.
Macaheli bazen Acara sancağına, bazen de Şavşat sancağına bağlıydı. 16. yüzyıl fermanlarından birinde Macaheli’nin Şavşat’a bağlı olduğu kayıtlıdır. Bir başka fermanda padişahın Macaheli’e Savşat sancağından alıp ayrı bir sancak yaptığı belirtilir. Sonraki bir fermanda Macaheli sancağının nahiye yapıldığı ve Acara sancağına bağlandığı kaydedilmiştir. Bu fermanlarda Macaheli halkının çok çalışkan, ama başına buyruk olduğu, üzerlerine fazla gidilmemesi ve zor kullanılmaması gerektiği yazılıdır.
Macaheli, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’na değin Osmanlı yönetiminde kaldı. Bu savaşın ardından imzalanan Berlin Antlaşması’yla Çarlık Rusya’sına bırakıldı. Ünlü Gürcü şair ve yazar Akaki Tzereteli’nin büyük kardeşi Davit Tzereteli 1879’da Macaheli’nin Acara’ya bağlı olduğunu, halkının konuksever, başarılı tüccarlar ve iyi kayıkçılar olduğunu yazmıştır. Tzereteli ayrıca son dönemlerde Macaheli’den göçün başladığını, halkın Osmanlı ülkesine gittiğini belirtmiş ve göçün nedenleri üstünde durmuştur. Rus yönetiminin, daha önce vergi vermeyen, askere gitmeyen Macaheli halkına ağır vergiler koyduğunu, askere almaya başladığını, halkın bunları kabul etmediğini belirtmiştir.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 1918’de kurulan Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan Macaheli, 1921’de belirlenen Türkiye-Sovyet sınırıyla ikiye bölündü. Altı köy Türkiye’de Yukarı Macaheli‘de , on iki köy Gürcistan’da Aşağı Macaheli içinde kaldı.
Kültür
Tarihsel konumu açısından önemli bir yere sahip olan Macaheli yöresinde Gürcü Kraliçesi Tamar ile ilişkili çok sayıda efsane vardır. Tamar’ın mezarının Macaheli’nin yüksek tepelerinde, Karçhal Dağlarında, Eprati’de olduğu söylenir. Efsanelerde Tamar’ın Macaheli’ye, özellikle Eprati’ye gitmeyi, Karçal Dağları eteklerinde dolaşmayı çok sevdiği belirtilir. Macaheli bölgesinde, eski tarihlerde inşa edilmiş çok sayıda Gürcü kilisesi ve manastırı vardı. Gürcü kültürünün geliştiği yerler olarak da kabul edilen bu kurumlardan Eprati manastırının Kraliçe Tamar’ın isteğiyle inşa edildiği sanılır. Bir Macahelili olan Svimon Eprateli (Epratelili Svimon) bu manastırda çalışmalar yapmış, 16. yüzyılın sonlarına kadar burada bulunmuştur.
Siyasal, kültürel ve ekonomik yaşamda Macaheli’nin çok önemli bir yerinin bulunduğunu, kapılı ve kemerli köprüler de göstermektedir. Çok yerde inşa edilmiş kapılı ve kemerli köprülerin varlığı Macaheli’yi gezenlerin de dikkatini çekmiştir. Bu köprülerden biri, Kavtareti’nin iki yakasını birleştiren köprüydü. Türkiye-Sovyet sınırı çizilinceye değin bu köprü varlığını korumuş, ancak daha sonra Sovyet yönetimince yıkılmıştır.
Halkın Müslümanlığı kabul etmesinden sonra Macaheli’de cami ve mescitler inşa edilmiştir. Macaheli’deki cami, süslemeleri açısından Rus gezginlerin de dikkatini çekmiştir. Bu camideki ahşap oymalarda üzüm, yaprak, testi gibi motifler çok başarıyla işlenmiştir.
Macaheli, Gürcü tarihinin ünlü kaynaklarından Kartlis Tshovreba’da (Kartli Tarihi) Bicihiani olarak geçer. Bölgenin adı sonradan Macaheli olmuştur. Macahel’deki derenin adı olan Macahela, bu yörede dökülen ve Avrupa ile Osmanlı İmparatorluğu’nda ünlü olan bir tür topun da adı olmuştur. Macahela toplarının döküm tezgâhları günümüzde Yukarı Çhutuneti’deki etnografya müzesinde sergilenmektedir.
Macehel’de (Camili) Gürcüce çoksesli şarkılar söyleyen yaşlı köylülerden kurulu Maçahela Geleneksel Çok Sesli Şarkılar Topluluğu vardır [3]. Macehelli olan Bayar Şahin deTürkçe ve Gürcüce şarkılar söyleyen şarkıcılardan biridir. Yaşlılar topluluğu ve Bayar Şahin, birkaç kez Gürcistan’da düzenlenen festivallerde de konser vermişlerdir. Macahel Eğitim – Kültür ve Dayanışma Vakfı, İstanbul’da Macahel [4] adıyla dergi yayımlamaktadır.
Turizm
Macaheli, Türkiye’de son yıllarda turizme açılan bölgelerden biri oldu. Özellikle trekkingcilerin gözde mekânlarından biri haline geldi. Macahel’de turizmin gelişmesi ve bir ekonomik uğraş olarak da Kafkas arısıyla yapılan arıcılık TEMA tarafından desteklendi. Öte yandan her yıl Camili (Macahel) Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği’nin öncülüğünde “Macahel, Kafkas Arı ve Bal Festivali” düzenlenmektedir.
Coğrafya
Macaheli’nin Türkiye tarafındaki bölümünde (Yukarı Macaheli) ise altı köy yer alır. Yukarı Macaheli bugün Camili yöresi olarak da anılır. Türkiye tarafında kalan bölümde Camili(Hertvisi), Düzenli (Zedvake), Efeler (Eprati), Kayalar (Kvabistavi), Maralköy (Mindieti) ve Uğurköy (Akria). Gürcistan tarafında kalan bölümde (Aşağı Macaheli) de büyük ve küçük pek çok köy vardır. Büyük köyler arasında Gvara, Kedkedi, Acarisağmarti, Tshemrala, Çhutuneti ve Çikuneti sayılabilir. Küçük köyler arasında Kokoleti, Kostaneti, Kahieti, Saputkreti, Gorgadzeti, Vake, Basileti, Gorieti, Kokoleti, Kokoladzeebi, Hinkileti, Kirkteti gibi köyler yer alır.
Bitki örtüsü
Macaheli vadisi, değişik türde yaşlı ağaçlarıyla ünlüdür. Vadinin bütün bayırları ağaçlarla ve çayırlarla kaplıdır. Vadinin yaklaşık % 70’i ormanlar ve meyve ağaçlarından oluşur. Macaheli’de 1-5 yüzyıllık ağaçlara rastlanır. Vadide daha çok gürgen, kestane, ıhlamur, çam gibi ağaç türleri vardır. Öte yandan taflan, dağçileği, muşmula, fındık, elma, hurma,ayva, vişne, kiraz, dut, ceviz gibi farklı bitkiler yetişir. Çay burada yetişen bitkilerden biridir. Vadide pek çok meyve ağacı, bir orman görünümü alacak kadar çok ve yoğunluktadır. Macaheli vadisi, tam bir yeşil cennet sayılır. Yabani hayvan varlığı ve akarsuların ekolojik olarak temiz olması bu görünümü tamamlar.
Hayvan varlığı
Macaheli vadisinde yabani hayvanlar ve kuşlar yaşar. Kuşlardan alakarga, karatavuk ve değişik türlerde serçe bulunur. Öte yandan mevsimsel olarak guguk ve bıldırcın gelir. Macahela vadisi ormanlarında ve dağlarında değişik yırtıcı kuşlar yuva yaparlar. Atmaca, kuzgun, şahin yerli kuşlardan sayılır ve bölgenin doğasına, kayalıklarına ve 3-5. yüzyıllık ağaçlarına uyum sağlamışlardır. Güvercinler ormanlarda sürüler halinde yaşarlar.
Yabani hayvanlar Macahela vadisine uyum sağlamışlardır. Vadinin kestane, taflan, gürgen gibi ağaçlarla kaplı yüksek yerlerinde, yaşlı ağaçların ve kayalıkların olduğu bölgelerde yabani hayvanlar yaşar. Bu bölgede yaban domuzu, ayı, çakal, tilki, ceylan, tavşan, yaban keçisi gibi hayvanlara yörenin hayvan varlığını tamamlar.
İklim
Macaheli vadisi, Gürcistan‘ın güneybatı ucu ile Türkiye’nin kuzeydoğu ucunda, iki ülke sınırına yayılır. Vadinin Karadeniz‘e uzaklığı 25 kilometre kadardır. Macaheli yazın serin ve ılıman, kışınsa aksine soğuk ve nemlidir. Ocak ayında bazen ısının geceleri eksi 2 °C’den eksi 17 °C’ye kadar düştüğü görülür. Ancak gündüzleri gene de ılık bir hava vardır. Kış ayları genellikle karlı geçer, karın üç metreye ulaştığı zamanlar olur.
Macahela Çayı
Maceheli vadisinin başlıca akarsuyu Macahela’dır. Bu akarsu, pek çok irili ufaklı kolla beslenir. Macahela suyu ekolojik olarak hayli temizdir ve içme suyu olarak da kullanılmaktadır. Macahela çayının bazı kolları, yağmur sırasında bile bulanmaz. Macahela çayı, alabalığıyla da ünlüdür.kırmızı benekli alabalık mevcuttur. Macehela vadisi son derce güzel bir doğaya sahiptir ve yaz aylarında dinlenmek için seçilen yerlerin başında gelir.
Macahela tüfeği
Macaheli vadisinde yapılan çakmaklı tüfeklere “Macahela” deniyordu. Gürcistan‘da 18. yüzyılın ikinci yarısı ile 19. yüzyılda Macahela tüfeklerinin farklı biçimlerinin yapıldığı bilinmektedir. Yivli namlulular en iyi olanlarıydı. Asya ülkelerinde olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de ünlü olan Maçahela tüfeğini yapanlar, Maçahelili ustalardı. Maçahela tüfeklerinin yapıldığı tezgâhlar günümüzde Acara‘da, Yukarı Çhutuneti’deki etnografya müzesinde bulunmaktadır.